High Class Dergi

Yeni Yılda Tüm Dünya’da huzur ve Sağlık Diliyorum.

Bu Ayki konuğumuz Ece Kıral. Türkiye’nin köklü mobilya firmalarından aile şirketi olan Kıral Mobilya’yı aile temsilcileri ve 4. kuşak torunlarıyla vizyon katarak büyütmeye devam eden Ece Kıral ile keyifli bir söyleşiye imza attık…  

İş hayatı kendisi hakkında bilinmeyenleri ve en merak edilen yönlerini cevapladığı keyifli bir röportaj ile karşınızdayız…

1-Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz ? 

 İnsanın kendini anlatması tabi ki zor, Londra’daki eğitim hayatımdan sonra İstanbul’a dönünce sahibi olduğumuz kıral mobilyada çalışmaya başladım, fakat kısa sürdü, o sırada evlendim arka arkaya bir oğlan ve bir kız çocuk sahibi oldum. büyük oğlum 14 yaşına geldiğinde tekrar çalışma hayatına döndüm, sosyal hayatımı, çalışma hayatımı ve çocuklarımla ilgilenmeyi birlikte sürdürdüm. Oğlumun büyümesi ve iş hayatına girmesiyle işleri ona bırakmış oldum. 

2-Hayatınızda vazgeçemeyeceğiniz şeyler nelerdir?

Önce ailem, Karakterimden ödün vermek ve değer verdiğim arkadaşlarımla vakit geçirmek.

3-Size faydalı olan en güzel hayat tecrübeniz hangisi? 

Bir tanesi boşanmam, diğeri ise geçirdiğim ciddi bir rahatsızlıktan sonra her şeyden önce kendimi ön sıraya koymam.

4-Asla unutmam dediğiniz anınız nedir?

Yanlış uçak bileti alıp, beni Cannes’da bekleyen arkadaşlarım varken, Paris’e gitmem.

5-Yılbaşı hediyesi olarak nasıl bir hediye isterdiniz? 

Zamanla onlarda değişti, bir dönem oyuncak vari şeyler isterken, daha ileriki yaşlarda belki bir mücevhere dönüştü, fakat şimdi sadece manevi şeylere değer veriyorum. Bu sebeple tek isteğim ailemin ve benim sağlığımız ve huzurumuzun yerinde olması. Bana en büyük hediye.

6-İş hayatınızda hala heyecanlı mısınız?

Tabi ki iş hayatımda hala heyecanlıyım fakat dediğim gibi az ama bana keyif veren işleri tercih ediyorum, üretimden çok model seçimi, kumaş ve renkleri oturtmak daha çok keyif veriyor.

7-İdeal Bir kış akşamı ve bir davet var Ece Kıral nasıl giyinmeyi tercih eder?

Genelde yapı itibariyle, iddialı kıyafetler severim, siyah bir ipek kadife straplez tulum üzeri yerlere kadar uzun beyaz peluş bir kürk.

8-Anne olmak nasıl bir duygu tarif eder misiniz? 

Anne olmak, gün gelip kendinden vazgeçmek, büyük özverilerde bulunmak, onların hayatını yaşamak ve koşulsuz sevmek. 

9-Hayatınız ve iş dünyası ile ilgili neler hedefliyorsunuz?

Hayatımda sakin, huzurlu daha şehir dışında bir yerde yaşamak istiyorum.

İş dünyasında da, çok şükür çok güzel şeylere imza attık, artık bundan sonra da hayallere oğlumun ve kızımın ulaşması.

10-Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Bayram sabahlarını, babamı, ailecek yaptığımız tatilleri, dedemin sobada kestane kızartmasını, mahalle arkadaşlarımla sokakta oyun oynamayı özledim.

11-Geleceği planlamayı sever misiniz?

Geleceği planlamayı severim, planlarımda, fakat içinde bulunduğumuz pandemi dönemi algılarımızı değiştirdi, anı yaşamak, huzuru bulmak, sevgiyi bulmak, şu anda en önemlisi.

12-Eviniz için hiç mobilya tasarladınız ya da sizin imzanızı taşıyan bir mobilyanız var mı? (Her aşamasında yer aldığınız hatta o yüzden değiştirmeye kıyamadığınız)

Benim adımı taşıyan mobilya oldu ama babam zamanında, benim adımı mobilyalara vermişti, Ece model ayna vardı ve Ece model kanepe vardı. Evimizde de kullandık ama benim tasarımım değildi. Evimizde tabi ki vazgeçemeyeceğim çok değerli bir kaç parça mobilya var.

13-Yeniyıldan beklentileriniz nelerdir?

Öyle bir yıldayız ki, bu soru her zaman klasiktir. Sağlık, huzur ve mutluluk istenir ama bu yıl bu içinde bulunduğumuz pandemi döneminde gerçekten en istediğim şey artık hiç bir can kaybı olmasın, bütün dünya huzur ve sağlık içinde yaşasın ve ekonomik kriz bitsin.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku